Arjantin'de Uluslararası Para Fonu (IMF) ile tarihi anlaşmaya imza atan Devlet Başkanı Mauricio Macri'nin ön seçimlerde düşük oy alarak başkanlık seçimlerinde dezavantajlı duruma düşmesi, halihazırda pamuk ipliğine bağlı ülke ekonomisini büyük bir belirsizliğe sürükledi.
Ekonomik olarak son dönemde zor durumda olan Arjantin'de IMF ile yaptığı anlaşmayla gündeme gelen Macri, ön seçimlerde düşük oy alarak, başkanlık yarışında dezavantajlı duruma düştü. Korumacı politikalarıyla tanınan eski Devlet Başkanı Cristina Fernandez de Kirchner'ın, başkan yardımcısı adayı olduğu Herkesin Cephesi Koalisyonu'nun yüksek oy alması ise ekonomide darbe etkisi yarattı.
Seçim sonuçlarının açıklanmasından bir gün sonra, 2001'deki ekonomik krizden bu yana ilk defa Arjantin pezosu bir günde yaklaşık yüzde 30 değer kaybetti.
Macri hükümetini, 4 yılda üçüncü hazine bakanı değişikliğine götüren, aralarında vergi indirimleri ve yardımların bulunduğu bir dizi ekonomik yardım paketi uygulatan süreçte ülke risk puanı 2 bin 500'lere çıktı ve kredi derecelendirme kuruluşları Arjantin'i kısa bir süreliğine de olsa "borcunu ödeyemez" olarak derecelendirdi.
ARJANTİN'İN EKONOMİ İMAJI GELİŞMEKTE OLAN ÜLKELERİ ZEDELİYOR
Arjantin'de döviz kontrolü getirilmesinin ardından ülkede derinleşen ekonomik krizin gelişmekte olan ülkelere bulaşabileceğine dair endişeler gündeme gelirken, göstergeler Arjantin'in borç yapısı ve kırılganlıkları ile bu gruptan negatif ayrıştığını ortaya koyuyor.
Mali kaynaklarını ölçüsüz harcaması nedeniyle sık sık ekonomik darboğazla karşı karşıya kalan ve 2000'li yılların başından itibaren kriz söylentilerinin bitmediği Arjantin, son olarak da döviz kontrolü getirmesi ile gündeme geldi.
Arjantin'de yayımlanan kararname ile ellerindeki dövizi bozduracak ve yurt dışına yapılan döviz aktarımlarında kullanacak bankalar ile ihracat yapan bütün şirketlere, ülke merkez bankasından izin alma zorunluluğu getirildi. Öte yandan tüzel kişilerin dolar alması da aylık 10 bin dolarla kısıtlandı.
Yıl sonuna kadar geçerli olacak kararname ile ekonominin normal işleyişinin güçlendirilmesi, döviz piyasasının ölçülü bir şekilde yönetilmesine katkı sağlanması, finansal değişkenlerdeki dalgalanmanın azaltılması ve finansal akımların reel ekonomi üzerindeki etkisinin bastırılması amaçlanıyor.
Arjantin ile 57,1 milyar dolarlık bir standby anlaşması bulunan Uluslararası Para Fonu (IMF) ise kararname sonrası yaptığı açıklama ile Arjantin'e yardıma hazır olacağını bildirdi.
Geçmişte de borç yükü kaynaklı ekonomik krizlerle karşı karşıya kalan Arjantin, sorunun çözümü için defalarca IMF kapısını çalmıştı. Öte yandan döviz kontrolü uygulamasına daha önce de başvuran Arjantin'de, hükümet mali sistemden nakit para çıkışını önlemek amacıyla 1 Aralık 2001'de mudilerin bankalardaki mevduatından para çekişlerini ayda 500 dolarla sınırlama kararı almıştı. Ülkede 2002'de de bankaları mali çöküşten korumak için mudilerin alacaklarının ''nakit para yerine uzun vadeli devlet tahviliyle'' ödenmesinin yasalaştırılması gündeme gelmişti.
IMF desteklerine rağmen 2000'li yıllardan bu yana tam olarak ekonomik açıdan feraha kavuşamayan Arjantin, fonun desteklerinin mali krizleri çözmede yetersiz kalabileceğine dair başarısız bir örnek teşkil ediyor.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.