TALAT: “MÜZAKERELER (EKONOMİK PROTOKOL) YAPILIRKEN BİLGİ PAYLAŞILMAZ”
Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Mehmet Ali Talat, kendisinden önce söz alan muhalefet parti başkanlarının eleştirilerini yanıtladı.
Türkiye ile yürütülen 2016-2018 Ekonomik Protokol müzakereleriyle ilgili bilgi sahibi olunmadığı yönündeki eleştirilere cevap veren Talat, müzakere sürerken örgütlerle ve siyasi partilerle paylaşılarak müzakere edilmeyeceğinin altını çizdi.
Müzakere tamamlandıktan sonar metnin hazırlanması aşamasında paylaşılabileceğini belirten Talat, kendisinin de CTP Genel Başkanı olarak sıkıntılı ve çetrefilli olabilecek konularla ilgili bilgi sahibi olduğunu kaydetti.
Kıbrıs sorununun çözümüyle ilgili harmanizasyonun önemli olduğunu söyleyen Talat, AB ve Rum tarafını Türk tarafının AB’ye geçişte birtakım sorunlar yaşayacağını bildiğini, bu sürecin yaşanmak durumunda olduğunu söyledi.
DENKTAŞ : “PROTOKOLÜ HÜKÜMET DE BİLMİYOR”
Demokrat Parti Ulusal Güçler (DP-UG) Genel Başkanı Serdar Denktaş da, ekonomik protokol çalışmalarıyla ilgili hükümete eleştirilerde bulundu.
Denktaş, sürdürülen ekonomik protokol görüşmeleri içeriğinden kimsenin bilgisi olmadığını belirterek şunları ifade etti:
“Ekonomik protokol geciktirilemeden hemen uygulansın deniyor. Hükümet de Ekonomi Bakanı da bilmiyor. Bilmediğiniz birşeyi nasıl uygulamaya koyacaksınız. . Bu tamam bir yaklaşım değil.”
Denktaş, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın müzakereleri iyi niyetle sürdürdüğünü ancak Rum tarafının aynı niyeti göstermediğini kaydetti.
Denktaş, deregasyonların kısıtlanmasını eleştirerek, Kıbrıs Türk tarafının AB müktesebatını yeniden müzakere etmesi ve yeniden düzenlenmesi ihtiyacı olduğunu vurguladı.
Denktaş, yaşayabilir bir çözüm isteniyorsa sivil toplum örgütlerinin gerçek taleplerini ortaya koymaları zamanı geldiğini ifade etti.
ÖZYİĞİT: “EN CAN ALICI SORUN KIBNRIS SORUNU”
Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Genel Başkanı Cemal Özyiğit de en can alıcı sorunun Kıbrıs sorunu olduğunu belirterek, müzakerelerde Cumhurbaşkanı Akıncı’ya güven ve desteğini yineledi.
Özyiğit, Kıbrıs Türk halkı açısından 2016 yılında çözüm ve uluslararası hukukun parçası olmanın son derece önemli olduğunu kaydederek, “1974’te kurulan düzenin taşımacılıkla ayakta durması ve palyatif önlemlerle götürülmeye çalışılmasının artık çöktüğünü” iddia etti.
Özyiğit, ekonomik protokolün halktan gizlendiğini ileri sürerek, hükümet ortaklarına da eleştirilerde bulundu.
Özyiğit, DPÖ’yü lağvetmekle devlete sahip çıkılmayacağını belirterek, kritik bir süreçten geçilirken hep birlikte hareket edilmesinin gerektiğini ifade etti.
YAVUZ: “ZENGİN BİR KKTC HEDEFLİYORUZ”
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Yönetim Kurulu üyesi Faik Yavuz da, yatırımcısı insan gücü ve ekonomisiyle vatandaşı zengin, ülkesi zengin bir KKTC hedeflediklerini vurguladı.
Yavuz ülkelerin zenginliğinin de güçlü özel sektör ve uluslararası standartlardan geçtiğini ifade etti.
ATUN: “OPTİMUM BÜYÜMEYE İHTİYAÇ VAR”
Ekonomi Sanayi ve Ticaret Bakanı Sunat Atun da, gelişmekte olan KKTC ekonomisinin optimum büyümeye ihtiyacı olduğunu kaydetti.
Bakan Atun, KOBİ gelişimi ve finansmana erişim konusunda önemli adımlar atıldığını belirterek, Türkiye destekli projelerle girişimciliği teşvik edeceklerini söyledi.
KOBİ gelişiminin KKTC’nin kurumsal politikası haline geldiğini kaydeden Atun, istihdam üzerindeki vergilerin yüksek olduğunu bu yüksek vergilerle Rum tarafı ile rekabetin güç olduğunu kaydetti.
Enerjinin sürdürülebilir ve ucuz olmadığının altını çizen Atun, bu ortamda ekonominin elverişli ilerlemesinin ve yatırım yapılmasının son derece zor olduğunu belirtti.
TOROS: “BÜROKRASİ AZALTILMALI”
KTTO Başkanı Fikri Toros da, Oda’nın Kıbrıs Türk halkının ekonomik varoluş mücadelesinde en önemli öğe olarak toplum çıkarlarına hizmet etmeyi amaçladığını kaydetti.
Toros, rekabet edilebilirliği artırmak için gelişmede finansmana erişimin sağlanması ile bürokrasinin azaltılmasının, yatırımı teşvik eden bir ortam yaratılmasının ve refahın üretime dönüştürüleceği özel sektör odaklı bir ekonomi oluşturulmasının hayati önem taşıdığını dile getirdi.
Toros, Kıbrıs Türk Ticaret Odası’nın, Kıbrıs Türk ve Rum toplumları tarafından oluşturulacak, siyasi eşitliğe dayanan, her iki toplumun kendi bölgelerinde sarih nüfus üstünlüğü ve mülkiyet sahibi olacağı iki kesimli, Avrupa Birliği ve uluslararası hukukla uyumlu, karşılıklı kabul edilebilir ve sürdürülebilir kapsamlı bir çözümü desteklemekte olduğunu belirtti.
Toros, çözüm öncesinde ekonominin Avrupa Birliği müktesebatına hazırlanması sürecinde uyum yasalarının Meclis’ten geçmesi ve bunların uygulanmasının en çok önem verdikleri konulardan biri olduğunu söyledi.
Toros konuşmasında yapılması gerektiğini düşündüğü politikaları da maddeler halinde sıraladı.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.