Saner, Türkiye Başbakan Yardımcısı Akdağ ile görüştü

Ankara’da resmi temaslarda bulunan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Hamza Ersan Saner, Türkiye Başbakan Yardımcısı Recep Akdağ ile görüştü.

Akdağ, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Hamza Ersan Saner ve beraberindeki heyeti Çankaya Köşkü’ndeki makamında kabul etti. Akdağ, ziyareti için Saner ve beraberindeki heyete teşekkür etti.

Sosyal güvenlik konusunun ülkelerin en önemli alanlarından biri olduğuna işaret eden Akdağ, bu alanın vatandaşı, politikaları, iktidarı doğrudan ilgilendirdiğini belirtti.

KKTC’nin Türkiye ile İlişkilerinden Sorumlu Başbakan Yardımcısı görevine getirilmesinden onur duyduğunu aktaran Akdağ, KKTC’yi ziyaretinde birçok kesimle görüşme yaptığını, KKTC’nin potansiyeli çok yüksek bir ülke olduğu kaydetti.

Recep Akdağ, “Bu potansiyel ile beraber çalışarak çok hızlı mesafe alabiliriz. Rum tarafının yıllardır devam eden anlaşılmaz tutumunu da biz KKTC’yi geliştirerek rahatça çözebiliriz. Yetişmiş insan gücü çok iyi, çok sayıda iyi eğitimli insan var. Kendi alanlarında çok sayıda değerli KKTC vatandaşı var. Politikada hizmet eden arkadaşlarımız, sizler iyi yetişmiş insanlarsınız. Buna odaklanmamız lazım. Bir taraftan biz uluslararası çevrelere davamızın haklılığını anlatacağız, bu meseleye biz Türkiye Cumhuriyeti olarak, garantör ülke olarak sahip çıkacağız. Benim açımdan odaklanacak nokta KKTC’nin hızlı gelişmesinin sağlanmasıdır, vatandaşın daha rahat etmesidir” diye konuştu.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Saner de, iki ülke arasında ekonomik protokolün bulunduğunu anımsatarak, “Bizler de bakanlık olarak bu protokolde en iyi şekilde üzerimize düşen görevleri yapmaya ve ülkemizi daha iyi noktalara taşımak için uğraşıyoruz. Özellikle sosyal güvenlik alanında göreve başladığımız günden itibaren bugüne kadar çok olumlu mesafeler kat ettiğimizi, programımızda belirtilen tüm konularda neredeyse sona yaklaştığımızı ifade etmek isterim” ifadesini kullandı.

“KKTC, Türkiye’nin yavru vatanı” diyen Saner, iki ülkenin birbirinden ayrılamayan etle tırnak gibi olduğuna, ana vatanın tecrübelerini paylaşmalarının kendileri açısından önemine değindi.