BM, Kıbrıs’ta 1963 yılında toplumlar arası çatışmaların başlaması ile birlikte BM Güvenlik Konseyi’nin aldığı karar doğrultusunda 1964 yılında BM askeri misyonu olarak geldi.
Toplumlar arası görüşmeler ise başlayalı tam 49 yıl oldu. İlk görüşme 1968 yılında Beyrut’ta gerçekleşti.
49 yıldır BM’nin çözmeye çalıştığı sorunda 77/79 doruk anlaşmaları, Cuellar Belgesi ve 2004 yılında adanın hem kuzeyinde hem de güneyinde eş zamanlı referanduma götürülen BM Kıbrıs Çözüm Planı (BM Genel Sekreteri Kofi Annan ismi ile de bilinen “Anan Planı”) ortaya çıkan belgeler oldu.
Mustafa Akıncı’nın kuzey Kıbrıs’ta Cumhurbaşkanı seçilmesi ile yeniden hareketlenen Kıbrıs Müzakere Süreci, 2 yılın sonunda Crans Montana’da başarısızlıkla sonuçlandı.
ŞİMDİ NE OLACAK?
Akıncı ile Anastasiadis’in 2 yıldan uzun zamandır sürdürdükleri Kıbrıs müzakere sürecinde Birleşmiş Milletler adına süreci organize eden BM Genel Sekreteri Kıbrıs özel temsilcisi Espen Barth Eidie’nin 19 Temmuz’da BM Genel Sekreteri’ne BM Güvenlik Konseyi’ne sunmak üzere bir rapor hazırlayıp vermesi bekleniyor.
RUM TARAFI BM’Yİ SUÇLUYOR
Güney Kıbrıs’ta yayımlanan haftalık Kathimerini gazetesi Crans-Montana’daki konferansta sürecin çıkmaza sürüklenmesinin, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in “yanış anlamasından kaynaklandığını” iddia etti.
Anastasiadis’in, Crans Montana’da gerçekleştirilen ve başarısızlıkla sonuçlanan Kıbrıs Konferansı’nın ardından, önceki gün Rum tarafında gerçekleştirilen bir anma töreninde okunan konuşmasında “Türk tarafının tutumunu eleştirdiği” haber verildi
Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ise yaptığı açıklamada bizim neslin son denemesinde başarılı olamadık umarım bundan sonraki kuşaklar başarılı olacakları başka denemeler yaparlar dedi.
RUMLAR’DA KOSOVA ENDİŞESİ!
Rum tarafının sürekli olarak BM Genel Sekreteri ile BM Genel Sekreteri Kıbrıs özel temsilcisi Espen Barth Eidie’yi suçlamasının altında yatan sebep 19 Temmuz’da sunulacak olan Raporu etkileme ve bu sunulacak Rapor’da Kosova etkisinin olabileceği endişesi yatıyor.
KOSOVA’DA NE OLMUŞTU?
1989 yılında Cumhurbaşkanlığı görevine gelen Slobodan Miloşeviç, anayasayı değiştirerek Kosova’nın özerkliğini kaldırmış ve Kosova’yı Sırbistan’a bağlamıştır. Bunun üzerine Kosovalı Arnavutlar, mukavemet göstermiş ve kendi eğitim ve diğer paralel kurumlarını kurmuşlardır. Rejim tarafından günden güne artan baskılar sonucu, 1998 yılında UÇK Kosova Kurtuluş Ordusu ortaya çıkmıştır. Örgütün amacı; Sırbistan’ı Kosova’dan çıkarmak ve bağımsız bir ülke olarak Kosova’yı kurmaktır.
Uluslararası toplumun Sırbistan’a baskı yapması sonucunda Arnavut ve Sırp tarafları, Fransa’da Ramboillet’te müzakerelere başlamış, ancak Sırbistan bu anlaşmayı kabul etmemiştir. Bunun üzerine NATO, Yugoslavya’ya müdahale etme kararı almış ve 24 Mart 1999’da harekat başlamış ve 78 gün sürmüştür. Harekat, Sırbistan ve NATO yetkililerince Makedonya’nın Kumanova şehrinde NATO güçleri ile Yugoslavya ordusu tarafından yapılan askeri – teknik anlaşmayla sona ermiştir.
ASKERİ TEKNİK ANLAŞMA
Bu anlaşma, Martii Ahtisaari tarafından Yugoslavya Cumhurbaşkanı Slobodan Miloşeviç’e sunulmuş ve 3 Haziran 1999 yılında Yugoslavya Meclisi tarafından onaylanmıştır. Kosova’nın Birleşmiş Milletler (BM) tarafından uluslararası sivil ve askeri himaye altına alındığı da, bu anlaşmanın içeriğindedir. BM, bu kararla ilgili geliştirilmiş bir karar almaya hazırlanmıştır.
BM 1244 SAYILI KARARI
BM 1244 sayılı kararı özetle şu konuları içerir:
§ Yugoslavya Federal Cumhuriyetinin acil bir şekilde Kosova’ya karşı yaptığı şiddet ve baskıyı sonlandırmasını;
§ Kosova’ya yerleşecek olan uluslararası toplumun belirlenen takvimde yerleşebilmesi için tüm polis, asker ve paramiliter grupların bölgeden hızlıca çekilmesini;
§ Geçici BM yönetimi kapsamında UNMİK’in (Birleşmiş milletler Kosova Geçici Misyonunun) Kosova’ya yerleşmesini;
§ NATO liderliğinde Barış gücünün yerleşmesini (KFOR);
§ Bazı sınır kapılarına Yugoslav ve Sırp askeri güçlerinin geri dönmesine izin verilmesini;
§ Kosova’da geçici özyönetim kurumlarını doğrudan UNMİK kurmasını;
§ UÇK ve diğer Arnavut silahlı grupların silahtan arındırılması gerektiğini;
§ Kosova’nın gelecek statüsünü kolaylaştırmadan BM ‘nin yetkili olduğunu;
§ Kosova’nın geleceği statüsünün belirlenmesinde 1998 yılında Sırbistan tarafının reddettiği Rambouillet görüşmelerindeki ‘Kosova halkının olacak’ilkesi temel ilkelerden biri olacağını.
BM DE FACTO YÖNETİME GİRER
10 Haziran 1999 tarihinden itibaren Kosova, statüsü belli olana kadar BM 1244 sayılı kararına dayanarak uluslararası toplumun yönetimine girmiştir. Bundan sonra Kosova sınırları çerçevesinde yapılacak olan her türlü hukuksal eylemler yukarda belirtilen kararlar çerçevesinde alınacaktır. Yukarda alınan kararlar, bir nevi uluslararası toplumun Kosova’da ki de facto anayasasını oluşturmuştur.
NATO GÜÇLERİNİN KOSOVA’YA YERLEŞMESİ, UNMİK VE KURUMLARIN OLUŞTURULMASI
Yapılan askeri teknik anlaşmadan ve BM 1244 sayılı kararından sonra 12 Haziran 1999 yılında NATO güçleri KFOR (Kosovo Forces) olarak Kosova’ya girdiler. Sırp güçleri birliklerini 21 Hazirana kadar çekti. Aynı zamanda UÇK (Kosova Kurtuluş Ordusuda) askeri üniformalarını çıkarmak ve silahlarını teslim etmek için KFOR ile bir anlaşma imzaladı. Uluslararası toplum Kosova’ya girdikten sonra ilk iş olarak KFOR güçleri güvenliği tesis ettmiş ,ardından da Kosova’nın yeniden yapılandırılması için BM 1244 sayılı kararında belirtlidiği gibi Birleşmiş Milletler Kosova Misyonu UNMİK Kosova’nın her yerinde birimlerini kurmuştur. Kosova’nın yeniden yapılandırılması için UNMİK dışında diğer uluslarararası kuruluşlar da görev almıştır. Bu uluslararası kuruluşları UNHCR (Birleşmiş milletler mülteciler yüksek komisyonu), OSCE (Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Topluluğu) ve AB (Avrupa Birliği) oluşturmaktadır. Buna göre:
UNMİK, tüm yasama ve yürütme gücünü kendi otoritesinde barındırır; Kosova’da çıkacak olan tüm yasalar, kararnameler UNMİK’e atıf yapılarak çıkarılacaktır.
UNHCR, mültecilerin geri dönmesi, uygun barınaklar oluşturmak, yemek, temiz su ve tıbbi yardımlardan sorumlu olan birim;
OSCE (AGİT) ise Kosova’da yerel ve merkezi kurumların kapasitelerini güçlendirmek, sivil toplumu organize etmek, demokrasiyi tanıtmak, iyi yönetim, insan haklarına saygı duymak, seçimleri organize etmek ve çoğulcu multietnik bir yapı oluşturmakla görevlidir.
AHTİSAARİ PAKETİ HAZIRLIKLARI
1999 – 2007 yılları arasında geçen sekiz yıllık süre içerisinde Kosova statüsünün belli olmaması Kosova halkı tarafından rahatsızlık uyandırmış ve statünün bir an önce belirlenmesi konusunda rahatsızlıklar dile getirilmiştir. UNMİK’in de sekiz yıllık çalışmları sonucu gerek güvenlik konusunda gerekse kurumlarını oluşturma ve demokratikleşme konusunda ciddi adımlar atan Kosova kurumları artık statü konusunun bir an önce çözülmesi gerektiği konusunda görüş bildirmişlerdir. BM Genel Sekreteri Ban ki Moon Kosova statüsünün belli olması, konunun çözüme kavuşması için özel elçi eski Finlandiya Başbakanı Marti Ahtisaari’yi görevlendirmiştir. Çalışmalarına başlayan Ahtisaari 2 Haziran 2007’de Priştine ve Belgrad yöneticilerine Kosova’nın Geleceği Statüsüyle ilgili kapsamlı bir öneri anlaşması sundu. Özel elçi 21 Şubat ve 2 Mart 2007 tarihleri arasında bu başkentlerle görüştü. Kosova ve Sırp liderleri 10 Mart 2007’de Viyana’da görüşme yaptı ancak ek bir ilerleme kaydedilemedi.
BAŞARISIZ TOPLANTILARDAN SONRA STATÜ PLANI
Bu toplantıların başarısız geçmesinden sonra Kosova’nın bağımsızlık yolunu açan ve Kosova’nın uluslararası toplum gözetiminde denetimli bağımsızlığını içeren gelecek statüsüyle ilgili öneri planını sundu.
AHTİSAARİ PAKETİ
Planda Kosova bölgesinin yeniden Sırbistan’a verilmesinin mümkün olmadığı, uluslararası gözetiminde sürdürülebilir olmadığı ve en iyi seçeneğin Kosova’ya uluslarası denetimde bağımsızlık verilmesi belirtilirken Kosova’nın uluslarası denetimli bağımsızlığı elde etmesi içinde yapması gereken, atması gereken adımları belirtmiş ve bu paket BM tarafından kabul edilmiştir. Ahtisaari Paketine göre Kosova’nın genel olarak yapması gerekenler şöyle sıralanmıştır:
§ Kosova Anayasası: Multi etnik yapıya uygun, insan haklarına ve azınlık haklarını koruyan anayasa oluşturmak;
§ Azınlık hakları: Azınlıkların kendi milli, dini, kültürel haklarını korunmasına yardımcı olmak ve altyapıyı hazırlamak. Resmi diller Arnavutça ve Sırpça olması yanında belli bir çoğunlukta yaşayan bölgelerde olan azınlık dilleri, Türkçe, Rumca, Boşnakça’da o belediyelerde resmi dil statüsü verilecektir;
§ Ademi Merkeziyetçilik (Desentralizasyon) Belediyelere daha çok hak verilerek merkezden daha bağımsız hareket etmesini sağlamak.Sırpların kendi eğitim ve diğer hakları konusunda daha fazla hak sahibi olmaları;
§ Yargı Sistemi: Adil, bağımsız ve tüm yurttaşlara eşit mesafede olan bir yargı sistemi oluşturmak;
§ Kültürel ve dini mirası korumak ve geliştirmek;
§ Geri dönüşüm ve mülkiyet hakkı; yurt dışına kaçmış kişilerin geri dönmeleri için zemin hazırlamak ve mülkiyetlerini korumak;
§ Ekonomi: Kamu mallarını özelleştirmek;
§ Güvenlik: Kosova Polis teşkilatı memurları belediyelere göre mensuplarını belirlemeli ve Sırpların yaşadıkları yerlerde Polis amiri Sırp olmalıdır;
§ Gelecekte ulsulararası alanda bulunmak;
§ Uluslararası Sivil Temsiliyet: Kosova kurumlarının çalışmalarını denetlemek;
§ Avrupa Güvenlik ve Savunma Politikaları Misyonu: AGSP misyonu Kosova’da hukukun işlemesi için gözlem ve danışma misyonu olacaktır.Aynı zamanda onun organize suçlar, etnik unsurlar arasında olan suçlar, finansal ve savaş suçu gibi hassas suçlar konusunda bağımsız olarak inceleme dava açma hakkı olacaktır. Sınırlar ve Kosova adli merciilerinde de sınırlı yetkisi bulunacaktır;
§ Uluslararası Asker Varlık: NATO gücü olan KFOR Kosova güvenliğini sağlamaya devam edecektir;
§ Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı Kosova Misyonu: Kosova kurumlarına yardım etmeye devam edecektir.
Ahtisaari paketi, paketin girişinde de açıkladığı gibi Kosova’nın bağımsızlığa en yakın olduğu belgelerden biriydi. Adeta yeni Kosova Cumhuriyetinin bel kemiğini oluşturmuştur. Bundan sonraki süreçte uluslararası toplum daha hızlı şekilde yetkilerini Kosova kurumlarına devretmeye başladı. Bu bağlamda Kosova’da beşinci kez seçimler yapıldı. Bu seçimleri UNMİK, AGİT ve Kosova kurumları birlikte yaptı.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.