Rum siyasiler Anastasiadis’in BM’deki konuşmasını beğenmedi

Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda konuştu, ancak Rum liderin konuşması yine kendi halkı tarafından çelişkili olarak değerlendirildi.

DİSİ dışındaki siyasi partiler, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in Birleşmiş Milletler 72’nci dönem Genel Kurulu’ndaki konuşmasını “çelişkili” buldu, “güvenilmez olduğunu uluslararası dinleyici kitlesi önünde teyit ettiği” ve BM kürsüsünde “seçim hitabını tercih ettiği” yorumunu yaptı.

Güney Kıbrısta yayınlanan Haravgi “Anastasiadis BM Genel Kurulu Kürsüsünde Çelişkili” başlığını kullandı.

Habere göre AKEL Basın Sözcüsü Stefanos Stefanu, Anastasiadis’in “çelişkisini” özetlerken “Bir yandan müzakerelerin yeniden başlamasını istedi, öte yandan Güven Yaratıcı Önlemlerin uygulanmasını. Gerekli ortamın yaratılması için Güven Yaratıcı Önlemleri görüşmekle, müzakerelerin derhal başlaması uyuşmaz. Anastasiadis bu tür tezleriyle önerilerin geri çekilmesi veya ‘yeni strateji’ söyleminde bulunanlar, müzakerelerin bu kritik noktasında prosedürün çöküşüne ve kesin sonlanmasına neden olacak.” Dedi.

Rum başkan adaylarından Stavros Malas’ın seçim bürosu da Stefanu ile aynı frekansta bir açıklama yaptı. Anastasiadis’in BM kürsüsünde “seçim hitabetini tercih ettiği” görüşü ortaya konulan açıklamada, Anastasiadis’e Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Kocias’ın yaptığı gibi Kıbrıs sorununu yönetme önceliklerini netleştirme çağrısı yapıldı.

DİKO, saptamasını “Anastasiadis, BM Genel Kurulu önünde yaptığı konuşmayla kendisine güvenemeyeceğimizi ve güvenmememiz gerektiğini –uluslararası dinleyici kitlesinin de önünde teyit etti” ifadesiyle ortaya koydu.

EDEK, Anastasiadis’in konuşmasında “doğru vurgular yaptığı ancak bu vurgularının, kabul ettiklerine ters ve çelişkili olduğu” görüşünü ifade etti.

DİSİ ise Anastasiadis’in “Türkiye’nin Kıbrıs’ı vesayetinde ve denetiminde tutmak için müzakereyi istismar etmeden gerçek çözüm iradesine sahip olması ile müzakerelerin ön hazırlığının iyi yapılması gerektiğini açıkça ortaya koyduğu” görüşünü belirtti