kstb

telsim

25-11-2019 16:40 GÜNDEM

CANALTAY: KADINA YÖNELİK ŞİDDETİN ÖNLENMESİ HER ÇAĞDAŞ DEVLETİN BAŞLICA GÖREVİ

Ulusal Birlik Partisi (UBP) Gazimağusa Milletvekili Resmiye Eroğlu Canaltay, kadına yönelik şiddetin önlenmesinin her çağdaş devletin başlıca görevi olduğuna dikkati çekti.

CANALTAY: KADINA YÖNELİK ŞİDDETİN ÖNLENMESİ HER ÇAĞDAŞ DEVLETİN BAŞLICA GÖREVİ

Ulusal Birlik Partisi (UBP) Gazimağusa Milletvekili Resmiye Eroğlu Canaltay, kadına yönelik şiddetin önlenmesinin her çağdaş devletin başlıca görevi olduğuna dikkati çekti. 

Canaltay, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü dolayısıyla yayınladığı mesajda, kadına yönelik şiddetin; aile içinde bir bireyin hayatının, bedeninin, psikolojik bütünlüğünün ya da özgürlüğünün güç veya zor kullanılarak tehlikeye uğratılması olduğunu kaydetti.

Canaltay, bireylerin sadece fiziksel değil, cinsel, sözel, duygusal, ekonomik olarak şiddetten etkilendiğini vurgulamanın önemli olduğunu da belirtti.

Kadın ve erkek arasındaki eşitsizlikleri yansıtan ve daha da artıran cinsiyet temelli şiddetin yaygın ve ciddi bir sorun olduğunu ifade eden Canaltay, bu şiddetin kadın başta olmak üzere tüm toplumu etkileyen sonuçları olduğunu kaydetti.

Canaltay mesajında şu ifadelere yer verdi:

“CİNSİYET TEMELLİ ŞİDDET”

“Cinsiyet temelli şiddet, dünyada en yaygın insan hakları ihlalidir. O kadar insanlık dışı ve zalimdir ki, Birleşmiş Milletler Evrensel İnsan Hakları Beyannamesinde belirtilen hakları en çok cinsiyet temelli şiddet ihlal etmektedir. Hükümetlerin, uluslararası kurumların ve hepsinin ötesinde kadın hareketinin yıllardır devam eden çabalarına rağmen, kadınlar ve kız çocukları hala şiddete, istismara, kadın ticaretine maruz kalmakta, eğitime, iş yaşamına ve siyasete katılımları engellenmektedir ki bunlar karşılaştıkları insan hakları ihlallerinden yalnızca bir kaçıdır. Sağlıklı ailen, sağlıklı toplum, sağlıklı nesiller  ve ülkenin sağlıklı geleceği demektir”.

KKTC’de  25 Kasım 2018 tarihinde kadına yönelik şiddete müdahale şubesi kurulduğunu anımsatan Canaltay,  Ekim 2019’da alınan verilere göre, şube kurulduktan sonra yapılan başvuru sayısının 883 olduğunu kaydetti.

Yapılan araştırmaların KKTC’de her 3 kadından 1’inin şiddete maruz kaldığını gösterdiğini belirten Canaltay,  şiddete maruz kalan kadın sayısı ve şubeye başvuran mağdur sayısı arasındaki orantısızlığın sorgulanması gerektiğini ifade etti.

“BİREYLER YA DEVLETE GÜVEN DUYMUYOR YA DA…”

Canaltay mesajında şunlara yer verdi:

“Bireyler ya devlete güven duymuyor? Ya da toplumda yeteri kadar farkındalık yaratacak çalışmalar yapılmamakta!! Kadına yönelik şiddetin artmakta olduğu, her geçen yıl artmakta olan kadın cinayetlerinin rakamı ile ispat edilebilmektedir. Buna ek olarak tecavüz, cinsel istismar rakamları da ülkemizde kadına yönelik şiddetin boyutunu yorumlamamızı kolaylaştırmaktadır.

Kadına yönelik şiddet ile, PGM yanında Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Dairesi (TOCED) de ilgilenmektedir. ALO 183 yardım hattından bireyler yardım talebinde bulunabilmektedir. TOCED 2014 yılında Meclisten oy birliği ile onaylanarak kurulmuştur fakat halen kurumsallaşmamıştır.

2020 mali yılı bütçesinde TOCED’e 68 bin 800 TL oran ayrılmıştır!!! ”

“KORUYUCU ÖNLEYİCİ SOSYAL POLİTİKALARIN GELİŞTİRİLMESİ ŞARTTIR”

Canaltay, şiddetin engellenmesi için Koruyucu Önleyici Sosyal Politikaların geliştirilmesinin gerekliliğine işaret ederek, bu noktada okullardaki müfredatlarda insan haklarına uygun düzenlemeler yapılması, devlet kontrolünde oluşturulacak sığınma evleri, şiddeti önleme ve danışma merkezlerinin kurulmasının önemli olduğunu belirtti.

“Kadına yönelik şiddet ve aile içi şiddet için bir eylem planı hazırlanmalıdır.Okul müfredatlarına vatandaşlık ve insan hakları dersi girmesi gerekmektedir. (Türkiye’de ilköğretim 7 ve 8. Sınıflara ‘Vatandaşlık ve İnsan Hakları Eğitimi’ (VİHE) ve 10. sınıflara da seçmeli ‘Demokrasi ve İnsan Hakları’ dersleri verilmektedir.)”diyen Canaltay, şöyle devam etti:

“Şu anda Lefkoşa’da bulunan sığınma evi belediyenin çabalarıyla hizmet vermektedir. Bu kurum ülkedeki tek sığınma evi olup oldukça kısıtlı yardım sağlayabilmektedir.

Şu anda bazı bakanlıklarda Cinsiyet Odak Noktaları belirlenmiş olmasına rağmen aktif olarak herhangi bir çalışma yapılmamaktadır. Buna ek olarak, polis ve hastanelerde şiddete müdahale birimleri oluşturulmalıdır. Ayrıca adadaki şehir merkezlerinde de bir an önce Şiddeti Önleme Danışma Merkezleri açılmalı ve toplumda farkındalık yaratacak çalışmalar aktif hale getirilmelidir.

KADIN TİCARETİ

Tüm bunlara ek olarak, ülkemizde maalesef devlet, kadın ticareti talebinin bir parçası haline gelmektedir. Bir toplumda kadına ve kadına yönelik şiddete bakış açısı o toplum içerisinde kadın ticaretinin ne boyutta olduğunu belirleyen bir etkendir.

Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Eylem Planı hazırlanarak üniversiteler, yerel yönetimler, sivil toplum kuruluşları ve medya işbirliği ile güç birliği içerisinde gerçekleştirilebilinir. Kapsamlı ve koordineli çalışmalar sayesinde sonuca ulaşmak daha kolay olacaktır.”




DİĞER GÜNDEM HABERLERİ
Köşe Yazarları
Çok Okunan Haberler
Puan Durumu