kstb

telsim

27-04-2016 09:09 SAĞLIK

O dönerleri asla yemeyin!

Türkiye’de ilk kez bir döner konsepti mağazası yaratan ve şu anda 33 mağazaya kadar çıkan Kasap Döner, gözünü yurtdışına hatta Amerika’ya dikti. Kasap Döner’in sahibi Global Restoran Yatırımları A.Ş. Genel Müdürü Bahar Özürün ile son dönemdeki et fiyatları düzenlemesinden, Avrupa’nın bazı şehirlerinde döner satışının yasaklanmasına ve ideal dönere kadar kapsamlı bir söyleşi gerçekleştirdik.

O dönerleri asla yemeyin!

2003 yılından bu yana farklı markalar altında döner işinde olduğunu söyleyen Özürün, döner yiyeceklere çok önemli tavsiyelerde bulundu.

Dönerin kesinlikle sade yenmesi gerektiğini vurgulayan Özürün, sebzeli dönerlerin “asla” yenmemesi gerektiğini söyledi ve şöyle devam etti:

“Asla içinde sebze olmayacak. İçinde sebze olması çok hijyenik bir şey değil.”

2011 yılında Üsküdar’da tek mağaza ile başlayan Kasap Döner, yakın zamanda New York 5. Cadde’de yeni bir mağaza açacak.

Özürün, masalarında ilk kez tablet bilgisayar kullanan şirketin kuruluşunda bugüne gelişini şöyle özetledi:

 

TAKIM TUTAR GİBİ DÖNER SEVİYORLAR

Özürün, “Beşiktaş’ta oturmuş bir döner kültürü var. Buradaki mağazaları takım tutar gibi seviyorlar. 4 büyük dönercinin kendine has taraftarları var. Bizim de var artık. İkinci dükkandan sonra bu iş devam ediyor dedik ve devam ettirdik” şeklinde konuştu.

TÜRKİYE'NİN TEK MARKA YİYECEĞİ: DÖNER

Türk mutfağında yurt dışında marka olacak bir şey varsa o da döner. Biz dönerin bir yıldız olduğuna inandık” diyen Özürün, dönerin her zaman gramla satıldığını ve yazılmamış kuralları olduğunu ifade etti.

Özürün, “Döner her zaman gramla satılır. Standart döner de 50 gram ettir. Ekmek arası 50 gramdır. Dürüm 70 gram ettir, porsiyon da 100 gramdır. Bu yazılmamış bir kuraldır” dedi.

ETE İTHALAT GELMESİ HERKESİN ZARARINA OLUR

Et fiyatlarında ithalattan çok farklı tedbirler alınması gerektiğini söyleyen Özürün, “Bu noktada biraz daha farklı tedbirler almak gerekiyor. İthalat konusu gündeme geldi. İthalat girdiğinde et 20 liraya düşerse, bu kez maliyetini karşılamayacak. İthalat genel anlamda et sektörü için çok kötü bir şey. İthalat devreye girince insanlar ete yatırım yapmıyor” şeklinde konuştu.

SORUNUN KAYNAĞI 2007’YE DAYANIYOR

Özürün, “Etle ilgili sorunların temelinin 2007 yılına dayandığını söyledi ve şöyle devam etti:

“Bütün sorunun kaynağı 2007 yılına dayanıyor. O zamana kadar hem et hem de süt fiyatları dengeli gidiyordu. O tarihte süt tozu ithalatı serbest bırakıldı. İnsanlar ellerindeki sütleri satamaz oldular. Böyle olunca hayvanlarını da kestiler. Bir tane inek kesildiği zaman o ineğin o sene doğuracağı inek ve sonraki dört sene doğuracağı inek ile yeni ineklerin doğuracaklarının önü kesilmiş oldu. Bu da bizim hayvan varlığımızı 4 yıl geriye attı. Her geçen yıl biraz daha hissedildi.”

AVRUPA’DA FİYATLAR ARTTI

Özürün, et ithalatına izin verilmesinin ardından, Avrupa’da da fiyatların arttığına işaret etti.

Özürün, “Et ithalatı öncesinde besi materyali getirmeye izin çıktı. Üreticiler, Avustralya, Yeni Zelanda’dan besi metaryeli getirdiler. Bu hayvanlar yurtdışından geliyor ve yüksek maliyeti var ayrıca yüzde 5 telef riski var. Küçük olarak getirildiler, tam büyüdüler derken et ithalatına izin verdiler. İflaslar arka arkaya geldi. İthalatta çözüm olmadığını gördük. 2009 yılında. Et fiyatları karkas on liraya geldi. Besici için çok kötü oldu zaten bittiler. Et ithalat eden üreticiler bu fiyatları bir yerden sonra tüketiciye yansıtmadılar. 10 liraya imal ettikleri şeyi 15 liraya satmaya devam ettiler. Yine aynı şeyler olacak. Biz Avrupa’daki et fiyatlarını da artırdık. Karkas et ithalatı serbest bırakılmasının ardından insanlar yurtdışından kamyon kamyon karkas et getirdiler. Avrupa’da kiralanan mezbahalar ve de satın alınan etlere talebin patlaması nedeniyle fiyatlar arttı” şeklinde konuştu.

DÖNERDE İDEAL ET NASIL OLUR?

Özürün 13 yıllık deneyimi ile ideal döner etinin nasıl olacağını açıkladı.

Özürün, “Dönerde ideal et iki yaşını aşmamış dana olması gerekiyor. 4 yaşında bir sığırdan döner olmaz mesela. Döner için genç olması ve erkek olması gerekiyor” diye devam etti.

İDDİALI REKLAMLAR

Açıldığı ilk günden bu yana televizyonlarda iddialı reklamlarla var olan şirket, bu durumun devam edeceğini de söyledi.

Özürün, “Baştan bu yana iddialı reklamlar çalıştık. Marka diyor ki benim hedef kitlem şu: uluslararası zincirlerde yemek yiyen insanlar. Ey tüketici gidip oralarda yemek yiyeceğine gel burada kendi ürününü ye. Neden 40 gram köfteye o kadar para veriyorsun, içinde ne olduğu belli değil. Hamburger ekmeğinin içinde şeker var, soslarda olmadık şey yok. Bizim ürünlerde lavaş ekmek, turşu, et. Ne yediğimiz ortada” dedi.




Etiketler :
DİĞER SAĞLIK HABERLERİ
Köşe Yazarları
Çok Okunan Haberler
Puan Durumu