Gelelim dünkü Meclis salonunu terk eden Demokrat Milletvekillerine. Sayın Çakıcı aslında yaşanılan süreci çok da iyi değerlendirmiş ve şunları söylemiştir. UBP-DP Hükümetinin öneri konusunda anlaşamadığını ifade eden Çakıcı, DP’nin muhalefetteyken çalışanların yanında mücadele ettiğini söyleyerek tam haklar iade edilmediği için yasa da daha yapılması gereken şeylerin bulunduğunu belirten Çakıcı: ”Salondan kaçmak demek çalışana işçiye ihanet demektir. Bu da yanlıştır” demesi aslında kısa da olsa durumu özetlemiştir.
Yaşanılan kısa süreli hararetli bir ortama sahne olan 2016’nın son Meclis oturumunda Sayın Başbakan Özgürgün’ de dirayetli bir duruş sergilemiştir. Özgürgün, hükümet krizine sebep olmak istemedikleri ancak yasanın çıkmasına oy birliği ile karar verdiklerine işaret ederek, protokole Şubat ayında imza attığını ve imza attığı protokolü de uygulayacağını ifade etmesi dikkatlerden kaçmadı. Hükümet ortaklarının birbiriyle aynı fikirde olmasına gerek olmadığına da dikkat çeken Özgürgün, durumu Ulusal Birlik Partisi olarak değerlendireceklerini, seçimi göze alarak kararı uygulayacaklarını da kaydetti ve aldığı kararından pişman olmadığını ve sözünü de her ne pahasına olursa olsun tutacağını vurgulaması siyasette önemli, önemli olduğu kadarda cesaret isteyen bir karar olduğunu dile getirelim ve alkışlayalım.
Yüreği yeten siyasetçi varsa hiç kıvırmadan böylesi kararları alması ve aldığı kararları da sonuna kadar uygulaması başta beni çok etkiler ve ayakta alkışlattırır. Kimseye yaranmak gibi bir durumum olmadığımı da belirtirken, birileri laf edecek diye de gerçekleri yazmamak ta bize yakışmaz. Nasıl ki Sayın Çakıcı’yı, Sayın Ferdi Sabit Soyer’i ayakta alkışlıyorsam Sayın Özgürgün’ü de ayakta alkışlıyorum. Siyasetçi bence her ne pahasına olursa olsun sonucu da ne olursa olsun aldığı karardan vazgeçmemeli ve kıvırmamalıdır. Sayın Denktaş ve arkasındaki DP’li milletvekillerinin salonu terk etmesi tabi ki toplum tarafından çokta hoş karşılanmadı. Bu tarz hareketlerin ne topluma ne de siyasetçiye faydası vardır. Birlik ve beraberliğe en çok ihtiyaç duyduğumuz bu hassas süreçte Hükümet ortaklarının da bu birlikteliği sürdürmesi taraftarıyız. Hacı Bektaş Velinin dediği gibi, Bir olalım, İri olalım, Diri olalım…