Buldukları altınları paylaşamadılar polislik oldular
Kumyalı’daki hurdalıkta buldukları altınları paylaşmakta anlaşamayan Ali Karakuş ve Mürsel Aslan, altınların ortadan kaybolmasının ardından birbirlerini polise şikâyet etti
Kumyalı köyünde “Pelikan Restoran’ın” yanındaki hurdalıkta eski bir koltuğun altında buldukları Meryem Garip’e ait 20 parça ziynet eşyasını paylaşmakta anlaşamayan Ali Karakuş ve Mürsel Aslan, altınların saklandığı yerden kaybolması üzerine birbirlerini polise şikâyet etti.
Polise giderek yaptıklarını soğukkanlılıkla anlatan Ali Karakuş, arkadaşı Mürsel Aslan’ı altınları çalmakla suçladı. Mürsel Aslan da polis tarafından tespit edildikten sonra altınları Karakuş’un çaldığını beyan etti.
Ziyamet polisi, geniş çaplı yürüttüğü soruşturma neticesinde, mesele ile bağlantısı olduğuna inanılan Rasim Çebi ve Celaleddin Çağlayan’ı da tutukladı.
Polis, altınlardan haberi olan 3 kişiyi daha arıyor.
Tutukluluk maksatlı mahkeme huzuruna çıkarılan Ali Karakuş, Mürsel Aslan, Rasim Çebi ve Celaleddin Çağlayan, birbirlerine yönelttikleri iddiaları kabul etmediler. Tüm zanlılar, mesele ile alakaları olmadığını söylediler. Polis, araştırma maksatlı zanlılar aleyhine üçer günlük tutukluluk emri temin etti.
İskele Kaza Mahkemesi Ceza Davaları Yargıcı Umut İnan huzurunda görüşülen dünkü tutukluluk duruşmasında, iddia makamı, İskele Polis Müdürlüğü’ne bağlı Ziyamet Polis Karakolu’nda görevli polis memuru Ahmet Köse’yi tanık olarak dinletti.
Tanık polis Ahmet Köse, zanlı 1 Ali Karakuş ve zanlı 2 Mürsel Aslan’ın, 2017 yılı Şubat ayı içerisinde, Kumyalı’da müşteki Meryem Garip’e ait faal olmayan kapalı vaziyetteki “Pelikan Restoran” isimli restoranın yanındaki boş alan içerisinde müştekiye ait, eski, kullanılmayan çilte, koltuk ve sandalye gibi hurda malzemelerin içinde bulunan siyah çanta ve içerisindeki 20 adet farklı motif ve modellerde ziynet eşyasını bularak çaldıklarını söyledi.
Polis memuru, bu iki zanlının aynı gün, zanlı 1 Ali Karakuş’un Kumyalı’daki evine gidip konu altınları inceledikten sonra satıp paraya çevirme kararı aldıklarını kaydetti.
Zanlı 1 Ali Karakuş ve zanlı 2 Mürsel Aslan’ın, zanlı 3 Rasim Çebi ile irtibata geçerek altınların satışı için yardım talep ettiklerini belirten tanık polis, zanlı 3 Rasim Çebi tarafından tüm altınların teker teker cep telefonuyla fotoğraflarının çekildiğini ifade etti.
Tahkikat memuru, zanlı 1 Ali Karakuş ve Zanlı 2 Mürsel Aslan’ın, evlerinde muhafaza ettikleri altınları kimin saklayacağı konusunda anlaşamadıkları için hemen olaydan bir gün sonra zanlı 1 Ali Karakuş’un, uzun zamandan bu yana tanıdığı olan zanlı 4 Celaleddin Çağlayan’ın ziyarete geldiği sırada zanlı 1 Karakuş ve zanlı 2 Aslan tarafından konu altınların gösterilerek kendilerinin anlaşamadıklarından altınları saklayıp birkaç günlüğüne muhafaza etmesini istediklerini bildirdi.
Bu istem üzerine zanlı 4 Celaleddin Çağlayan’ın bahse konu altınları alarak çantasıyla birlikte Zanlı 1 Karakuş’un evinin avlusu içerisinde otluk bir alana sakladığını anlatan Ahmet Köse, aynı gün zanlı 4 Çağlayan’ın, Ulukışla’daki evine döndüğünü dile getirdi.
Tanık polis, olaydan 3 gün sonra zanlı 2 Aslan’ın, zanlı 4 Çağlayan’ı telefonla arayarak altınların yerini söylemesini istediğini, zanlı 4 Çağlayan’ın da zanlı 2 Aslan’a, konu altınları “zanlı 1 Karakuş’la birlikte alacaksanız” demesi üzerine zanlı 2 Aslan’ında bu konuda söz verdiğini ve bu şekilde altınların yerini söylediğini kaydetti.
Zanlı 2 Mürsel Aslan’ın, zanlı 1 Ali Karakuş’un evde olmadığı bir sırada, evine giderek, avlusunda konu altınların saklı olduğu yerde çantasını bulup içerisinde altınlar olmadığını tespit ettiğini ifade eden polis memuru, aynı gün ilerleyen saatlerde zanlı 1 Karakuş’un evine döndüğünde konu çantayı zanlının üzerine savurarak altınları kimin aldığını sorduğunu söyledi.
Tahkikat memuru, bunun üzerine de zanlı 1 Ali Karakuş’un polise gelip olayı bildirdiğini dile getirdi.
Polis memuru Ahmet Köse, zanlı 1 Karakuş’un polise söz konusu altınları zanlı 2 Mürsel Aslan’la birlikte bulduğunu ve altınları da Aslan’ın aldığından şüphe duyduğunu bildirip şikayette bulunduğunu belirtti.
Yapılan araştırmada, zanlı 1 Karakuş’un evinde, altınlara ait siyah renkli çantayı boş olarak bulup emare aldıklarını aktaran Köse, zanlı 2 Aslan ve zanlı 4 Çağlayan’ın evine yaptıkları arama neticesinde kanunsuz herhangi bir şeye rastlamadıklarını kaydetti.
Ahmet Köse, mesele ile ilgili olarak yürüttükleri polis soruşturmasının yeni başladığını, bağlantıları olduğunu düşündükleri 3 kişi daha olduğunu söyledi.
Tanık polis, zanlıların serbest kalması halinde aranan emarelere, ifadelere ve aranan şahıslara etki edebileceklerine işaret etti ve mahkemeden, zanlıların 3’er gün süreyle poliste tutuklu kalmalarını talep etti.
İddia makamının sorularını yanıtlayan tahkikat memuru Köse, zanlıların altınların nerede olduğunu bilmediklerini beyan ettiklerini, isim bazında tespit edilen 3 kişinin, zanlı 4 Celaleddin Çağlayan’ın altınları sakladığı gün, aynı evde yer aldıklarını ve daha sonra aranan bu 3 şahsın, altınlardan haberdar olduklarını öğrendiklerini açıkladı.
Ahmet Köse, “Müşteki tespit edildi. Kendisi rahatsız olması nedeniyle kızı geldi. Kızı da altın resimleri içerisinden 3 tanesini görüp annesine ait olduğu beyan etti. Araştırmaya devam ediyoruz. Müşteki yaşlı bir kadın olduğu için muhtemelen koltuk altına sakladı. Kızı da yanı şeyi teyit etti” dedi.
Zanlılar ne dedi?
Mahkemenin söz vermesi üzerine zanlı 1 Ali Karakuş, “Bu altınları Mürsel’le polise teslim etmeye çalıştım. Mürsel beni dinlemedi. Başını yakmaması için çaba sarf ettim. Altınları Celaleddin sakladı. Mürsel, Celaleddin’i sürekli rahatsız etti. Celaleddin yerini söyledi. Ama Mürsel benimle birlikte altınları almaya gitmedi. Hâlbuki ben altınları polise teslim etmek isterdim. Altınlara değer biçildi. Benim haberim yoktu. Karşı çıktım. Benim suçu yoktur” dedi.
Zanlı 2 Mürsel Aslan ise,“ Koltuk tersti. Kumaşı yırtıktı. Kumaşı daha fazla yırtınca çanta ortaya çıktı. Açtık, içinde altın kutusu vardı. Daha sonra kolye ve bilezik gibi ziynet eşyaları çıktı. Daha sonra fotoğraflarını çektiler. Fotoğraflarının çekildiğini öğrenen Celaledin abi, altınların polise verilmesini istedi. Ali abi polise yalnız gitmemi istedi. Celaledin abiyi aradım. Altınların yerini öğrendim. Ali’nin evine gittim. Küvetin altına elimi attım. Çantayı aldım ama altınlar yoktu” diye konuştu.
Zanlı 3, “Beni H.Y diye biri aradı. Buluştuk. Altınları gösterdi. Fotoğraflarını çekmemi istedi. Fotoğrafları çıkardım. 2-3 gün sonra teslim ettim. Başka bir ilgim yoktur” şeklinde kendini savundu.
Zanlı 4 Celaleddin Çağlayan ise gönüllü ifadesinde her şeyi anlattığını, bu aşamada başka konuşmak istemediğini ve gerekli konuşmasını duruşma döneminde yapacağını söyledi.
Yargıç Umut İnan, zanlıların soruşturma maksatlı üçer gün süreyle poliste tutuklu kalmalarını emretti.
-
Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı'nın 1 Mayıs İşçi Bayramı mesajı yay..
-
Güney'de et ve zeytinyağı fiyatlarında artış
-
HTKS, 4 Mayıs’tan sonra Ercan’da yeniden grev başlatacağını açıkladı
-
Mağusa'daki altı plaj 15 Mayıs itibarıyla hizmet vermeye başlıyor
-
Erdoğan, CHP lideri Özgür Özel ile görüşüyor
-
Eğitim Bakanı Çavuşoğlu'ndan sahte diploma açıklaması
-
Elektronik sigara kullanan gençlerin idrarında uranyum ve kurşun bulundu