Türk milliyetçiliği her şart altında, önce milletini sonra kendini düşünmektir.
3 Mayıs 1944 olaylarıyla başlayan bu süreç sonuçlandıktan sonra mağdurların müşterek kararı ile bayram olarak kutlanması benimsenmiş ve aileleri ile kırlara çıkarak bu günü ‘Milliyetçiler Günü/Bayramı’ olarak kutlamaya başlamışlardır. ‘Türkçülük ve Milliyetçiler Günü’ geleneği de böyle bir anlayışın ürünüdür. Merhum Hüseyin Nihal Atsız’ın Ankara’ya gelişiyle başlayan olaylar, 1944 vasatında Türk milliyetçiliğini yıldırma çabalarına dönüşse de, bu mümkün olmamış, kaynağını bu kadim ve kutlu milletten alan anlayış, her dönemde güçlü bir şekilde var olmayı sürdürmüştür.
Kendini millet hizmetine adayan Türk Milliyetçileri ise ne işkence ne cezaevi ne de şantajlardan korkmamış, yılmamıştır.
72. yılını idrak ettiğimiz bu destansı mücadele, dünya var oldukça devam edecektir. Ne zaman Türk milleti kaosa, kumpasa sürüklenmek isterse, ne zaman Türk milleti ve devleti yıkılmaya teşebbüs edilse, Türk milliyetçileri yine orada olacak, milletinin hizmetinde var olmaya, kafesleri yırtmaya, kaosları aşmaya, oyunları bozmaya ve milletini her şart altında iyi duruma getirmeye devam edecektir.
Başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve Merhum Başbuğumuz Alparslan Türkeş olmak üzere, ebediyete intikal etmiş tüm Türk milliyetçilerini hürmet ve rahmetle anıyor, tüm Türk dünyasının ve milletimizin ‘3 Mayıs Dünya Türkçülük ve Milliyetçiler Günü’nü kutluyorum.
Yıldırım Tuğrul TÜRKEŞ
T.C. Başbakan Yardımcısı