Yüksek Öğrenim Müsteşarlığı kurulmalı

Arıklı’nın “Yeni hükümeti nasıl değerlendiriyorsunuz?” şeklindeki sorusunu yanıtlayan Çerkez, “Ülkemizde çok sık genel seçim oluyor. İlk defa 4’lü koalisyon oluyor. Umuyorum bu hükümet uyum içinde çalışıp örnek olurlar. İnsanlar uzlaşı felsefesiyle olaylara yaklaşırsa başarı gelir .Küçük ülkelerde çatışma kültürü öne çıkıyor. 4’lü koalisyon olur mu diye soruyorlar, işte bakıp göreceğiz. Çünkü herkes kendini ispatlamaya çalışacak. TDP ve HP bilhassa CTP’nin yeni kadrosu başarısız olmamak için bütün gayretlerini gösterecekler. Partilerin verdikleri sözlerin bir kısmının unutulmaması gerekir çünkü soruşturma hükümeti gibi bir şey olacak ve icraata zaman kalmayacak. Bu sözler seçim için söylenmiş sözler. Tabii ki üstüne gidilmesi gereken hususlar var. Ülke ciddi sıkıntılardan geçiyor. Her alanda hemen yapılması gereken atılımlar” diye konuştu.

Son yaşanan cinayet

Arıklı’nın “Ülkemizde son yaşanan cinayetle ilgili yeterli asayişin olmadığı gündeme geldi. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusunu yanıtlayan Günay Çerkez, KKTC’nin eğitim adası olmasının prensipte güzel bir fikir olduğuna dikkat çekerek “Bu, üniversiteler açılması ve öğrencilerin gelmesi dışarıdan bir gelir gelmesi demektir. Biz ticaret yapacaksak katma değeri yüksek olan ve ülkenin doğal ürünler ya imal edeceğiz ya da üreteceğiz. Biz hala arpa buğday ekmek istiyoruz. Bunları geçmemiz lazım. Dünya globalleşti. Artık katma değeri yüksek olan ürünlere eğilmemiz lazım. Arpa buğdayda dünyanın fiyatlarıyla yarışamayız. Bunlardan çıkmamız lazım. Hala Narenciye üretmeye çalışıyoruz. Türkiyeden suyu alıyoruz ve Narenciyenin yüzde 90’ı su. Bunun bize ne kadar kar getireceğini hesaplamamız lazım” diyerek şunları kaydetti:

Üniversiteler ömür boyu vergi vermiyor

“Şu anda 18-19 tane üniversitemiz var. 12 veya 13 tane de izni verilmiş yapılacak olan üniversiteler var. Bu üniversitelere öyle teşvik veriliyor ki ömür boyu vergi vermiyorlar. Üniversiteler olmalı ülkede. Şu anki yapımıza en uygun, ülkemize döviz getirecek faaliyet yüksek öğretimdir. 3. dünya ülkelerinden öğrenciler hiç bir sınava girmeden, elini kolunu sallayarak geliyor. Bu gerek ülkede yaşayan, gerek iş çevreleri bunu başka amaçlarla kullanmaya başladı. Çocuğu doğurup terkeden, gangster grupları, uyuşturucu ve fuhuş gibi olaylar sürekli gazete manşetlerimizde çıkmaya başladı. Öğrenciler sınavlardan ve gerekli sağlık kontrollerinden geçtikten sonra ülkeye alınmalı”

Üniversiteye kayıt olup kaçak çalışıyorlar

Ülkeye gelip sadece bir kereliğine kaydını yaptırıp bir daha da gitmeyen ve çalışmaya başlayan binlerce insan olduğunu vurgulayan Çerkez “Bunların denetlenmesi lazım. Biz ülkemizin bir esrar merkezi, bir fuhuş yuvası olmasını istemiyoruz. Bunları yaparken kontrol edilmesi lazım. Üniversitelere ciddi mesuliyet yüklemek lazım. 10 bin öğrencinin kaydının düştüğü söyleniyor. Bunların nerede olduğunu bulup geldikleri ülkelere göndermek lazım.

Prensip olarak Yükseköğretimi bir ekonominin sektörü olarak geliştirmeli ama bunu kontrolü yapmak gerekir. Eğitim kalitesinden bahseden yok. Herkes yüksek öğretiminin başarısını gelen öğrenci sayısıyla kıyaslıyor. Öğrenci sayısının artırmasını üniversiteler başarı olarak gösteriyor. Bu dünyada görülmemiş bir olay. Dünyada üniversitelerin değerlendirilmesi kaliteli eğitimledir. Yaptıkları yayınladıkları yayınlarla ölçülür başarıları. Oxford veya İTÜ veya Boğaziçi istese yüzde 200 artırabilir” diye konuştu.

Yüksek Öğrenim Müsteşarlığı kurulmalı

KKTC’de Eğitim Bakanlığı’nın ilköğretime hakim olabildiğine vurgu yapan Çerkez “Ama yükseköğretimin ya ayrı bir bakanlığa ya da müsteşarlığa ihtiyaç var. YÖDAK var ama hiç bir şey yapamıyor. Herhangi bir giriş sınavı yapmıyor” diyerek şu ifadeleri kullandı: “Her üniversite kendi sınavını uyguluyor. Üniversiteler artık ticari merkezler olarak görülmemeli. Üniversiteden çıkan akıllı öğrenciler yurt dışına çıkıyorlar. Hangi üniversitemizin doğru dürüst çalışan ARGE merkezi var. ODTÜ şimdi Kalkanlı Teknoloji Vadisi diye bir şey kuruyor. Teknoloji firmaları gidip oradan yer kiralayacak. çalışmalarını yapacak. Bunları bizimkiler yapmıyor çünkü amaçlarının aslında ne olduğu belli. Üniversitelere kesinlikle karşı değilim. Kaliteli eğitim vermelerini istiyoruz ve de bazı kurulan üniversitelerin kamuflaj olarak ülkeye gayri yasal haksız rekabet yaratıcak iş gücü şeklinde kulanılmasını tasvip etmiyoruz. Asayiş konusuda çok ayrı bir konu. Umarım hükümetimiz bu konulara el atar ve düzeltilmesi için bir an önce çalışmalara başlar”