© Ne Haber Kıbrıs

VELEV Kİ TÜRKİYELİLERİN PARTİSİ, NE OLACAK?

YDH nin son istişare toplantısında 1 Ağustosa kadar partileşme konusunda karar üretme düşüncesi, belli kesimlerde telaş uyandırdı. Bu konuda henüz karar verilmedi. Belki de taban desteği bulunmayıp "iklim musait değil" denilecek, belki de siyasi partiler kanunu yeniden ele alınacak ve böyle bir partiye gerek kalmayacak. Belki de bir siyasi partinin kurulabilmesi icin sartlarin oluşmadigi tesbit edilecek... Boylece bu işten vaz geçilecek. ..

Ama YDH ya karşı o kadar çirkin saldırılar yapılıyor ki. Insanin inadına bu Parti'yi kurasi geliyor.

Hele geçen gün bir televizyon programında, sevip saydığımız bir Milletvekilinin YDH yi PKK ile ayni kefeye koymasi, bardağı taşıran son damla oldu. Aslında ona söylenecek çok söz var da gecmisimizin hatırı büyük. Susmak bazan en iyi cevaptir.

Geçelim;

Sokaktaki iyi niyetli Kıbrıs kökenli kardeşlerimizin "Bu parti Turkiyeli-Kibrisli ayrimini korukler. Bizi derinden yaralar" seklindeki endişesini anlarım. Hatta onlara hak bile veririm. Neticede muhtemel bir referandum öncesi toplum içinde kimlik kavgası görüntüsü hoş bir şey değil.

Anavatan-Yavruvatan edebiyati yaparak Turkiyeye "Şükran" çeken, bu sayede Türkiye kökenli vatandaşların oylarını tepe tepe kullanıp Milletvekili seçilen arkadaşları da anlarım. Neticede bu kesimin oyları ile seçilmislerdi. Şimdi bu seçmen kitlesini kaybetme tehlikesini yaşıyorlar. Tepki göstermeleri son derece normal.

Her seçimde bir kaç Türkiyeli aday gösterip Türkiye kokenlilerin oylarını devşiren mevcut partilerin kaygısını da anlarim. Neticede simdiye kadar ahmak yerine koydukları, rahatlikla kandirdiklari, alternatifleri olmadığı için kızıp bagirsalarda günün sonunda gidip onlardan birine oy veren uysal bir seçmen kitlesi ellerinden kaymak üzere.

Ama yıllardan beri Türkiye kökenli oyların simsarligini yaparak duzenden ve mevcut partilerden beslenen, Türkiye kökenli dangalaklarin yaygarasini ve YDH ya saldirmalarini anlamam ve asla onları bağışlamam. ..

Bazilari için her seçimde biri Iskele biri de Magusadan olmak üzere 2 Turkiye kokenli Milletvekilinin seçilmesini yeterli görülür. Hatta onlardan birinin kazara bakan olmasi, bal ile kaymaktir onlar için.

Onlara sormak lazım gerekmez mi?

Mesela Iskele den bir arkadaşımızın Milletvekili ve hatta Bakan olmasının Iskele'de ki vatandaşlarımıza ne faydası olmuştur. Yahut Magusada bir arkadaşımızın Iktidar partisinde Genel Sekreter olmasi neyi değiştirmiştir?

Dursun Oguz'un UBP tarafından Bakan yapılmaması bir çok kişinin kızgınlıgina sebep olmuştu. Bunlardan bazıları YDH ya da gelmişlerdi. Onlara ; YDH ya geliş sebebiniz buysa yerinizde kalın. Anlamadiginiz şu; Bakırcı Bakan oldu ne oldu? Dursun Oğuz Bakan olsa Türkiye kökenli vatandaşların makus talihi mi değişecekti? " dedim.

Sosyal medyada YDH ya en çok saldıran kişilerin Türkiye kökenliler arasindan çıkması beni sadece gülümsetiyor.

Türkiye kökenli oyların simsarligini yaparak kredi alan, barem yükselten, ise giren, makam kapan,seçim dönemlerinde siyasi parti ve milletvekillerinden çeşitli şekillerde para sızdıran çanak yalayicilarini bu halk çok iyi tanımaktadır. Mesela bize saldiran bu klavye kahramanlarini o yöre halkına sorun, hemen ogrenirsiniz bunların ne MAL olduklarını.

Bunlara ve bunları pacamiza salanlara diyoruz ki;" Yalçın kayaları aşmak için yola çıkanlari çakıl taslari ile durduramazsiniz. Bunlar bizi sadece tahrik eder."

Gelelim YDH nin veya onun öncülüğünde kurulacak olan Partinin ayrımcılığı körükleyeceği fikrine.

Samimi olarak bu endişeyi dile getirenlere diyoruz ki; " Merak etmeyin. Bizim halkla bir problem imiz yok. Bizim Problemimiz, bu düzenle ve bu düzenin kaymagini yiyen duzenbazlarla. Yıllardan beri halk arasında ayrımcılık yapan bunlardır. Insanlarin doğum yerlerine veya kökenlerine bakarak muamele yapan bunlardır. Türkiye kökenli vatandaslarin sadece oyuna talip olan ve fakat onların bu oy karsiliginda bir talepte bulunmasını istemeyen bunlardır. Türkiye kökenli vatandaşlara seçme hakkı veren ama seçilme hakkı vermek istemeyen bunlardır. Onun için bırakın bunlarla mücadelemizi yapalım.

Bu halkı isteseniz de Türkiyeli-Kıbrıslı diye ikiye bölemezsiniz. 40 yıldır iç içe yaşayan binlerce evlilik yapan, kaynasmis bir kitle var karsimizda. Bu evliliklerden doğan on binlerce çocuğu kim, hangi hakla ve nasıl kimlik krizine sokabilir ki?

Diğerlerine yani, Türkiye kökenli vatandaşların bir araya gelip siyasi mücadele yapmasını "Ayrimcilik" olarak gören ve "Türkiyelilerin partisi olmaz. Olamaz" diyen düzenbazlara gelince;

Bakin kardeşim; Tane tane söylüyor ve soruyoruz. Biz 1974 ten sonra bu ülkeye geldik. Vatandaş olduk. Bu devlete en az sizin kadar bagliyiz. Bu topraklarin kimligini aldik, gururla taşıyoruz. Bu topraklarda doğduk. Bu topraklarda öleceğiz. Siz kabul etseniz de etmeseniz de biz artık Kıbrıslıyız. KıbrısTürküyüz. Bizler, Anayasanın eşitlik ilkesine uygun olarak bir araya gelip siyasi parti kurarak ülke yönetimine talip olmak istiyoruz. Bunun neresi tehlike lütfen anlatir misiniz?"

Bütün bu sözlerimize rağmen ısrarla bizim kurmak istedigimiz partiye, "Turkiyelilerin Partisi" damgasini vurmak istiyorsunuz. Bu durumda bize de şu soruyu sormak kaliyor; "Velev ki Türkiyelilerin Partisi, ne olacak?"
 

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER