Türkiye, Yunanistan ve İngiltere'nin imzası olmadan olmaz
GÜNDEMCumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ve Kıbrıs Cumhuriyeti Başkanı Nikos Anastasiadis, Kıbrıs sorununa çözüm bulma müzakereleri çerçevesinde bugün gerçekleştirdikleri görüşmeyi saat 14:00 sıralarında tamamladı.
Liderlerin bugünkü görüşmesi yaklaşık 3 saat sürdü. Liderler yarın saat 10.00’da yeniden bir araya gelecek.
Akıncı, görüşme sonrasında basının karşısına geçerek soruları yanıtladı ve müzakere sürecinde gelinen noktayı değerlendirdi.
Akıncı açıklamasında şunları kaydetti:
Yakınlaşmalar elde edildi
Merkezi yönetimin karar alma sürecinde eksik kalan noktalar üzerinde duruldu. Muhtemelen yarın tamamlanabilir. Bugünkü görüşmede de yakınlaşmalar elde edindi.
Nuland’la öğleden sonra bir görüşme daha
Victoria Nuland görevde bulunduğu dönemde Kıbrıs’ta ilgilenen Amerikan yönetiminin Dışişleri Bakanlığı yetkililerinden biridir. 11 Şubat belgelerine katkıda bulunan birisiydi.
Biden’la yapılan görüşmelerde, Kerry ile yapılan görüşmelerde Nuland da hazır bulunuyor. Daha önce bize Ekim’de Kıbrıs’a gelmek istediğini, nasıl yardımcı olabileceklerini sormuşlardı. Artık görev dönemlerinin sonuna gelmiş durumdadırlar. Kendisi bizimle sabah bir görüşme yaptı. Öğleden sonra 5’te gelme durumu var.
Liderler kendi düşüncelerini Amerikan yönetimine aktarmış bulunuyoruz.
Türkiye, Yunanistan ve İngiltere'nin imzası olmadan olmaz
Bu konu Kıbrıslıların sürecidir. Kendi sorunlarını çözmeye çalıştığı önemli bir dönemden geçiyoruz. Belki de bu süreci en zor kılan taraf da budur. Annan Planı’ndan en önemli farklılık da budur. Kendi planımızı kendimiz yapmaya çalışıyoruz. Haliyle de bu kolay süreç olmuyor. Güvenlik meseleleri de, tartıştığımız 6 başlığın en son ele alacağımız konusudur. Bunun muhtelif boyutları var. Bir tanesinde Türkiye, Yunanistan ve İngiltere de var. Onların imzası olmadan bu anlaşma herhangi bir noktasından değişikliğe uğrayamaz.
Garantisiz çözüme Kıbrıs Türk halkı rağbet etmiyor
Kendi düşüncelerimizi Güney ile de paylaştık. Kamuoyuna da bazı mesajlarımız oldu. Güvence ve garantiye ne gerek var gibi yaklaşımlara Kıbrıs Türk halkı rağbet etmiyor. Bizim 1960’lardan gelen ve çok haklı olduğunu düşündüğümüz yaşanmışlıklar var. Bir ortaklık devleti kurup, anayasa yaptık ama hemen 1 yıl sonrasında değişiklik talepleriyle karşı karşıya kaldık. Bu anlaşmaya imza atanlar, bunu hazmetmediler ve değiştirme çabasına girdiler.
Güney’deki gelişmeleri göz ardı edemeyiz
Güney’deki bazı gelişmeleri göz ardı edemeyiz. Birisi çıkıp diyor ki, dönüşümlü başkanlık veremeyiz. Parlamentodaki dağılıma baktığımızda kimlerin güç kaybettiğini görüyoruz. Güç kazandığını gördüğümüz bazı gruplar, iki kesimli, iki toplumlu federasyon kavramına bile karşı çıkıyorlar. Bu karşı çıkış, “biz bunu da hazmedemedik, bu federasyon yürümemeli” dedikleri noktada caydırıcı bir gücün olması lazım.
Dolayısıyla, garanti, federasyonun devamını da garanti edecek. Bu önemli bir nokta. Dönüşümlü başkanlık mutlaka olacak. Dönüşmlü başkanlık yoksa, o anlaşmayı halka sunmayız.
İlginizi Çekebilir