kstb

telsim

11-04-2016 10:48 GÜNDEM

ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİ ORTAOKUL DÜZEYİNDE

Ömrünü eğitime adayan, özellikle Kıbrıs Türk kültürü üzerine yaptığı araştırmaları ve şiirleriyle tanınan duayen isim Harid Fedai, ülkedeki eğitimde büyük bir bozulma ve seviyesizlik olduğunu söylüyor ve bu konuda dert yanıyor “Üniversitede eğitim verdiğim çocukların düzeyini, ortaokul ayarında olarak görüyorum. Bu toplum genç kuşaklara çok yazık etti. Bazı gençler bir cümleyi doğru düzgün kuramıyorlar. Yazıları çirkin, harflere adeta dans ettiriyorlar. Türkçeyi doğru kullanarak konuşan gençlerin sayısı çok az” “Üniversite öğrencilerine soruyorum, ‘divan şairlerimizden üç tanesinin adını söyleyin’, söyleyemiyorlar, ‘okuduğunuz bir romanı özetleyin’, yapamıyorlar, roman okumamışlar, ‘bir hikâye anlatın’, okumamışlar. Ezbere bir şiir okuyorum, ‘bu kimindir’ diyorum bilmiyorlar”

ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİ ORTAOKUL DÜZEYİNDE

Çocukluğunda yazmaya başladığı şiir denemeleri yüzünden annesi tarafından “Âşık Ömer” olarak çağrılan Harid Fedai, yıllardır bu tutkusundan vazgeçmedi. Günümüzde Türkçeyi doğru kullanarak konuşan gençlere çok az rastlandığını ifade eden Fedai, ülkedeki gazetecilerin de kültür düzeylerinin çok düşük olduğundan yakındı.

Kıbrıs Türk Kültürü üzerine yaptığı araştırmaları ve şiirleri ile gelecek nesillere el vermek için mücadele veren Harid Fedai, 25 yıllık uğraşları sonunda “Kıbrıs Türk Edebiyatı, Türk Edebiyatı’nın Akdeniz’deki uzantısıdır” diyebilmenin onurunu yaşıyor. Kıbrıs, Türkiye ve başka ülkelerde ulusal ve uluslar arası birçok kongre ve toplantılara katılarak bildiriler sunan Fedai’nin, Kıbrıs ve Türkiye’de birçok araştırma ve inceleme yazıları, kitapları yayımlandı.

1930 yılında hayata merhaba diyen, Lefke'nin soylu ailelerinden olan Harid Fedai, okul yıllarında ülkenin içinde olduğu savaş halinden etkilenenler arasındaydı. Liseyi bitirene dek okul kitapları dışında en fazla iki, üç kitap okuma imkânı bulduğunu dile getiren Fedai, eğitim görmek bir yana, hayatta kalma ve geçim mücadelesi içinde büyüyen bir toplumun çocuğu… İlkokulu Lefke’de bitiren Fedai, duhuliye adı verilen, okula giriş sınavını geçerek, Lefkoşa’da öğrenimine devam eder.

“ÇOCUKKEN ŞİİR DENEMELERİ YAPARDIM”

Çocukken şiirler yazan, okumayı çok seven Harid Fedai’nin bu tutkusunu gören annesi, ona “Âşık Ömer” diye hitap ederdi. Liseden mezun olan Harid Fedai’nin tek temennisi, Türkiye’ye gidip Türkoloji okumaktı. Gençlik yıllarını anlatan Fedai şöyle devam ediyor:

“Ortaokul ve liseyi bitirene dek, ders kitapları dışında en fazla üç kitap okumuşuzdur. Türk diline olan sevgim beni oraya yöneltti. Çocukken şiir denemeleri yapardım. Sonradan öğrendim ki babamın dedesi de büyük bir yazarmış. Şairlik bana ondan intikal etti. Bütün emelim Türkoloji okumaktı fakat ailem buna müsaade etmedi. Sebebi de eğitim için Türkiye’ye giden dayımın rahatsızlanıp geri gelmemesinden, korkuyorlardı. İzin vermediler, bakımsız kalır sen de hasta olursun dediler. Çok üzülmüştüm. Beni Lefke’deki maden şirketine kurcalanmam vakit geçirmem için gönderdiler. Şirketin işleriyle ilgili planlar çizerdik, şimdi Güney Kıbrıs’ta kalan Fugasa köyünde teknik ressam yardımcılığı yaptım.” diyor.

ÇADIRLAR İÇERİSİNDE BİLE ÖĞRETMENLİK YAPTI

Gel zaman git zaman ikna olan aile, Fedai’nin yurt dışında eğitim görmesi için sınava girmesine ve kazanırsa yurt dışına eğitime gitmesine müsaade verir. Sınava giren Fedai, Ankara Gazi Eğitim Enstitüsü’nün Türkçe Bölümü’nü kazanır ve Türkiye’ye gider. Mezun olup 1953 yılında Kıbrıs’a dönen Fedai, Baf Türk Koleji’nde öğretmen ve Yurt Müdürü olarak çalışmaya başlar. 1953 yılında Baf’ta meydana gelen büyük deprem sonucu dam altında eğitim yapamayan Fedai ve öğrencileri, futbol sahasında kurulan çadırların içerisinde öğretmenlik yapıyordu. 

1956 yılına dek burada çalışan Fedai, yeniden bir burs kazanarak İstanbul üniversitesi Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nü bitirip 1960 yılında mezun olur. O yılları anımsayan Fedai, “Ahmet Hamdi Tanpınar, Mehmet Kaplan, Muharrem Ergin, Ahmet Caferoğlu, Abdulkadir Karahan gibi birçok isim benim hocalarım oldu, onlardan çok yararlanmıştım. Hem okumuş, hem de maaşımı almaya devam etmiştim. 1960 olaylarından 83 yılına kadar askeri kanat altında çalıştım, bir gün dahi izin kullanmadım.” diyor.

“EĞİTİMDE BÜYÜK BİR BOZULMA VE SEVİYESİZLİK VAR”

Üniversitede yıllarca eğitim veren Fedai, ülkedeki eğitim sistemindeki eksiklikleri, kendi tanık olduğu bazı anılarıyla ifade ediyor. Fedai şöyle anlatıyor: “1950’li ve 60’lı yıllardaki eğitim düzeyini çok fazla kaybettik, çok aşağılara indi. Gerek Türkiye, gerekse Kıbrıs’ta öğrencilerin eğitim düzeyleri gayet düşüktü. Ben Üniversitede eğitim verdiğim çocukların düzeyini, ortaokul ayarında olarak görüyorum. Bu toplum genç kuşaklara çok yazık etti. Bazı gençler bir cümleyi doğru düzgün kuramıyorlar. Yazıları çirkin, harflere adeta dans ettiriyorlar… Eğitimde büyük bir bozulma ve seviyesizlik var maalesef. Bu işin başına gelenler bu işi bilmeyen insanlardır. Söylediklerimi duyanlar gücense dahi bu bir gerçektir, arada bu işi bilenler de var tabi ama genel olarak bu işi bilmedikleri için eğitime şekil veremiyorlar. Üniversite öğrencilerine soruyorum, divan şairlerimizden üç tanesinin adını söyleyin, söyleyemiyorlar, okuduğunuz bir romanı özetleyin, yapamıyorlar, roman okumamışlar, bir hikâye anlatın, okumamışlar. Ezbere bir şiir okuyorum, bu kimindir diyorum, bilmiyorlar… Dört beş yıl üst üste bunları sordum, kimse bilmedi. Sonunda bir genç çıktı ve bildi aferin dedim ve nerede okuduğunu sordum. Okumadığını ve filmini gördüğünü söyledi…”

“TÜRKÇEYİ DOĞRU KULLANARAK KONUŞAN GENÇLER ÇOK AZ”

Yazı olarak veya konuşma olarak insanın Türkçesini düzeltmesinin tek yolunun okuma olduğuna değinen Harid Fedai, toplum içerisinde Türkçeyi doğru kullanarak konuşan gençlerin çok az olduğunu dile getiriyor. Fedai, “Temelde eğitim eksikliği olduğunu düşünüyorum. Eskiden anneler evde idi, şimdi neredeyse tüm anneler çalışıyor. Annelerin de okuma alışkanlığında etkisi çok büyük. Bırakın evde kitap okuyan anne, evde yemek pişiren anne bile zor bulunur artık… Hayat şartları çok değişiyor ve maalesef tüm bunlar okuma alışkanlıklarının da değişmesinde etken oluyor.” şeklinde konuştu.

“GAZETECİLERİN KÜLTÜR DÜZEYLERİ ÇOK DÜŞÜK”

25 yıldır köşe yazısı yazdığını dile getiren Harid Fedai bu yazılarının her Pazartesi yayınlandığını dile getiriyor. “Gazetecilerin kültür düzeyleri çok düşüktür” diyen Fedai, gazetelerde düşük bir kültür seviyesinin söz konusu olduğuna dikkat çekti. Fedai, televizyonlarda da bazı spikerlerin Türkçeyi yanlış kullanıyor olduğuna değiniyor. Fedai, “Yazım kılavuzunu görmeyenler, Türk Dil Kurumu’nun sözlüğünü açıp bakmayanlar var… Gazetecidir, yazardır, fakat Ferit Devellioğlu’nun ansiklopedik sözlüğünü hiç görmedi, herkesin elinde bu sözlük muhakkak olmalı” diyor. 

“KIBRIS TÜRK EDEBİYATI, TÜRK EDEBİYATI’NIN AKDENİZ’DEKİ UZANTISIDIR”

Halen daha haftada bir gün özel bir üniversitede ders veren Fedai, ilk günkü gibi okuma ve yazma sevgisini taşıyor. Günlerini nasıl geçirdiğini anlatan fedai, “Uzun boşluklardan geçen Kıbrıs Kültürü, bu yüzden boş zamanlarımı bu kültüre ayırırım. Kendimizi tanıtmak için sempozyumlara gidiyorum. Boş zamanlarımı Kıbrıs Kültürü’nü araştırarak ve yazarak vakit geçiriyorum. “Kıbrıs Türk Edebiyatı, Türk Edebiyatı’nın Akdeniz’deki uzantısıdır” dedirtmek için 25 yıl uğraştım, bunu sağladım.” diyor.  

EĞİTİM, OKUMA VE YAZMA İLE GEÇEN BİR ÖMÜR… 

Kıbrıs Eğitim Dairesi’nde Türk Dili ve Edebiyatı Müfettişliği, yanı sıra Türk Öğretmen Koleji’nde öğretmenlik yapan Fedai, Kıbrıs Cumhuriyeti Radyo Televizyon Kurumu, Kıbrıs Cumhuriyeti Radyo Televizyon Kurumu, Bayrak Radyosu mevkilerinde de görev aldı. Bayrak Radyo-TV Kurumu’ndaki görevini tamamlayarak Kamu Hizmeti Komisyonu Dairesi’nde bir süre çalıştıktan sonra üst-kademe yöneticiliğinden 1988 yılında emekliye ayrılan Harid Fedai, uzun yıllar Doğu Akdeniz Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nde öğretim görevlisi ve bu üniversitenin Kıbrıs Araştırma Merkezi üyesi olarak çalışmaya devam etti.

ONLARCA ESER…

 

Harid Fedai’nin bazı ödül ve eserleri: Türk Bankası Kültür-Sanat Ödülü’nü (Haşmet Gürkan’la birlikte), İstanbul Marmara Üniversitesi, Türkiyat Araştırma ve Uygulama Merkezi Bilim Ödülü’nü de almıştır. Şiirleri: Koza. Araştırmaları: Kıbrıs Müftüsü Hilmi Efendi, Kıbrıslı Âşık Kenzî Divanı (3 cilt), Ruh-i Mecrûh: Kaytaz-zâde Nâzım Efendi (Müşterek), Fethiyye-i Cezîre-i Kıbrıs (Pîrî Efendi), Adsız Kitap (Müsevvidzâde Osman Cemal Efendi) (Müşterek), Türkiye Dışındaki Türkiye Edebiyaütları Antolojisi-9: Kıbrıs Türk Edebiyatı, Kıbrıs Efsaneleri, Kıbrıs Tarihi (Ziver Bey). Hatıralar (Fadıl Niyazi Korkut) (Müşterek). Diğer eserleri: Kıbrıs'ta Masum Millet Olayı, Kıbrıs Sanayi Mektebi, Lefkoşe Mevlevihanesi (Müşterek). Çevirisi: Zenda Mahkûmları




DİĞER GÜNDEM HABERLERİ
Köşe Yazarları
Çok Okunan Haberler
Puan Durumu