kstb

telsim

17-04-2021 09:43 GÜNDEM

Oktay'dan KKTC Anayasa Mahkemesi'nin kararına tepki

Oktay'dan KKTC Anayasa Mahkemesi'nin kararına tepki

Türkiye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay'ın KKTC Anayasa Mahkemesi'nin aldığı Din İşleri Komisyonu'nun Kur'an kursu düzenlemek ve hafızlık belgesi vermek gibi yetkilerini iptal eden karara ilişkin açıklamada, "KKTC'de Anayasa Mahkemesi'nin din eğitimine ilişkin aldığı karar, içinde bulunduğumuz Ramazan ayında özellikle vicdanları yaralamıştır" ifadelerini kullanarak bir bildiri yayımladı.

Oktay'ın açıklamasında şu ifadeler yer aldı:

KKTC’de Anayasa Mahkemesi’nin din eğitimine ilişkin aldığı karar, içinde bulunduğumuz Ramazan ayında özellikle vicdanları yaralamıştır.

Sayın Cumhurbaşkanımızın direktifleri çerçevesinde KKTC Cumhurbaşkanı Sayın Ersin Tatar ve KKTC Başbakanı Sayın Ersan Saner ile telefon görüşmeleri gerçekleştirerek alınan bu kararı ve sonrasında yapılabilecek düzenlemeleri değerlendirdik.

Dışişleri Bakanımız da bugün gerçekleştirdiği KKTC ziyareti çerçevesinde konuyla ilgili değerlendirmelere devam etmiştir.

Devlet gerekli gözetim ve denetimi sağlayarak herkesin din ve vicdan hürriyetini temin etmek durumundadır.

Millet egemenliğine dayanan mahkemelerin kararlarında milletin din ve vicdan özgürlüğünü yaralayacak hükümlerden kaçınması gerekir.

KKTC’de Din İşleri Dairesinin hukuki statüsüne dair bir değerlendirmeden yola çıkarak din eğitimi konusunda “denetim ve gözetim” hakkı bulunmuyor demek ve bu yapıyı yetkisiz kılmak kabul edilemez.

Ülkemizde olduğu gibi nasıl Diyanet İşleri Başkanlığı devletin gözetim ve denetimi dâhilinde din eğitimi verebiliyorsa KKTC’de de Din İşleri Dairesi’nin bunu yapabilmesi kadar doğal bir şey olamaz.

Biz diğer pek çok alanda olduğu gibi, Diyanet İşleri Başkanlığımızın Kur’an ve din eğitimi, yönetim ve denetim altyapısını, çalışma usul ve esaslarını da örnek bir model olarak KKTC ile paylaşmaya hazırız.

Türkiye geçmişte bu gibi laiklik kisvesi altında vicdanı yaralayan yaklaşımlarla uzun yıllarını kaybetmiş ve Cumhurbaşkanımız liderliğinde bunları geride bırakmıştır.

Din ve vicdan özgürlüğü en temel insan haklarından birisidir ve laiklik ilkesi bu hakkın kullanılmasına asla engel değildir.

Laiklik bireyin din ve vicdan hürriyetinin bir güvencesidir.

Laiklik ilkesini, kısıtlayıcı ve baskılayıcı bir şekilde yorumlayarak; inanca zulüm aracı haline getirilecek bir yola girilmemelidir.

KKTC’nin kuruluş ruhuna, Kıbrıs Türk Halkı’nın yapısına ve milletin ruhuna hiçbir şekilde uymayan anlayışlara geçit verilmeyecektir.

Ayrıca Doğu Akdeniz’de haklı mücadelemizin devam ettiği bu süreçte ve 5+BM toplantısı arifesinde böyle gündemlerle kaybedecek vaktimiz yoktur.

Kıbrıs Türk Halkı’na baskı uygulayanları ve zulmedenleri ne yazık ki sevindiren bu kararın uygulamada Kıbrıs Türk Halkı’nın inanç özgürlüğünü ve iradesini dikkate alan bir şekilde düzenleneceğine inanıyorum.

Atılan adımlar çerçevesinde kurslar açık kalacaktır ancak bu yeterli değildir.

Bu sorunu kökten çözecek yasal düzenlemelerin yapılarak KKTC’de din ve vicdan özgürlüğünün garanti altına alınmasını önemsiyoruz ve takipçisi olacağız.

 




DİĞER GÜNDEM HABERLERİ
Köşe Yazarları
Çok Okunan Haberler
Puan Durumu