Son saldırılar sonrası beklendiği gibi Avrupa'da Müslüman topluluklara yönelik baskı artarsa, uzun vadede bu, IŞİD'e kritik bir insan kaynağı ve radikal şiddet retoriğine zemin teşkil eden bir faktör olarak gelişecektir. Batı metropollerindeki radikal İslami terör eylemlerinin sosyo-politik amacı da tam olarak budur. Önemli olan güvenlik önlemleri ile sosyal entegrasyon süreçlerini aynı terörle mücadele perspektifi içinde yürütebilmektir...
Paris eylemine Fransa'nın verdiği cevap; 2004 Madrid bombalamalarına İspanya'nın verdiği yanıtın tam tersi olmuştur, yani Hollande yönetimi koalisyondan çekilmek yerine hava saldırılarını arttırarak şiddetle yanıt vermeyi seçmiştir...
Öte yandan uygun kara gücü olmadan, IŞİD'in bulunduğu coğrafyadan sökülüp atılması çok zor olacaktır. Bu bağlamda PYD'nin, Batı'nın gözündeki değerinin artması, Orta Doğu'daki hassas dengelerde Türkiye'yi ciddi anlamda zora sokabilecek, önemli tedbirlerin alınmasını gerektirecektir...
Sonuç olarak gerek Mısır - Rusya seferini yapan sivil yolcu uçağının düşürülmesi, gerekse Paris'teki terör eylemleri, IŞİD misilleme terör trendinin bundan sonra izleyeceği rotayı bize ve tüm dünyaya net olarak göstermektedir maalesef...
Konu biraz soğuyunca ELAM ile ilgili de paylaşımlarım olacak, bölgede taşlar yerinden oynuyor ve kısa vadede bunun sonuçları güzel görünmüyor...
Dünya Dikilitaş'ın etrafında dönmüyor...